Yetim aylığı nedir?
Her hangi bir Sosyal Güvenliğe tabii olarak çalışırken vefat eden sigortalının çocuklarının ölen kişi üzerinden aldıkları aylıklara, yetim aylığı denir. Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamında bağlanan yetim aylığı, birçok gencimize önemli bir yardım ve güvence durumundadır.
Yetim aylığı hangi durumlar da kesilir?
Vefat eden sigortalının çocukları bağlanan yetim aylıklarının, sigortalı olarak çalışılmaya başlandıktan sonra kesilir. Bu yanlış bir düşünce değildir fakat, bu durum ile ilgili bir takım istisnalar mevcuttur.
Yetim Aylığının hangi kanun hükümlerine göre bağlanacağı, kişinin ölüm tarihine göre belirlenmektedir. 01.10.2008 tarihinden önce ölen kişinin hak sahiplerine BAĞ-KUR,SSK ve Emekli Sandığı hükümlerine göre; sonrasında ölen kişinin hak sahiplerine de 5510 sayılı kanun hükümlerine göre bu yetim aylığı bağlanmaktadır.
Hak sahibi olan erkek ve kız çocuklarına 01.10.2008 tarihinden önce yetim aylıklarının kesilmesi eski BAĞ-KUR, SSK ve Emekli Sandığı kanunlarındaki hükümlere göre yapılmaktadır.
Dolayısıyla, bu tarihten önce yetim aylığı alan kişilerin aylıklarının arttırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 5510 sayılı yasanın geçici 1.Maddesinde hükmüne göre eski kanunlara göre yapılmaktadır.
01.10.2008 tarihinden sonra ölen kişilerin hak sahiplerine bağlanan yetim aylıklarının kesilmesi ise 5510 sayılı kanun hükümleri esas alınarak yapılmaktadır.
5510 sayılı kanunun 35. maddesinin (b) bendinde
“Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 34. maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir”
İfadelerine yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre 5510 sayılı kanunun 34. Maddesi dikkate alınarak;
Malul olmayan kız çocuklarına bağlanan yetim aylığı, kız çocuklarının Sosyal Güvenlik Kanunu’na tabi olarak çalışmaları halinde, evlenmeleri halinde ya da boşandıkları eşleri ile birlikte yaşadıkları SGK tarafından tespit edilmesi halinde kesilmektedir.
Yine 5510 sayılı kanunun 34. maddesi‘ne göre;
Malul olmayan erkek çocuklara bağlanan yetim aylıkları; sosyal güvenlik kanununa tabi çalışmaları halinde, öğrenimi yoksa 18 yaşını, ortaöğrenim mezunu ise 20 yaşını, yükseköğrenim mezunu ise de 25 yaşını doldurduğunda kesilmektedir.
Kız çocuklarının aksine malul olmayan erkek çocuklarının evlenmeleri halinde kesilmemektedir.
Hak sahibi olan kız ve erkek çocuklarının SGK sağlık kurulunca çalışma güçlerini en az yüzde 60 oranında yitirdiklerinde (yani malul olmaları durumunda) ;
Çocuklara bağlanan yetim aylıkları belirli yaşları doldurmaları (erkek çocuklar), öğrenciliklerinin sona ermesi (erkek çocuklar) ve evlenmeleri hallerinde (kız çocuklar) kesilmez.
Bu durumda 5510 sayılı kanun kapsamında yetim aylığı alan bütün çocukların (çocuğun malul olup olmaması; kız ya da erkek olup olmaması fark etmemektedir) aylıkları Sosyal Güvenlik Kanunu’na tabii çalışmaları halinde kesilecektir.
Yalnız, bu ifadelerde yer alan “Çalışma” kavramı, yetim aylığı alan çocuğun bütün sigorta kollarına tabi olarak çalışması olarak anlaşılması gerekir.
(İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kolları ile malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kolları bütün sigorta kollarını kapsamaktadır.)
5510 sayılı kanunun 5. maddesi‘nin birinci fıkrasının (a),(b) ve (e) bentleri kapsamında yer alan, yetim aylığı alan çocukların aylıklarının kesilmesini gerektirmeyen çalışmalar ise aşağıdaki gibidir.
- Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasına tabi çalıştırılan hükümlü ve tutukluların çalışmaları,
- Haklarında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası hükümleri uygulanan kişilerin çalışmaları,
- 05.06.1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile yine iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrencilerin çalışmaları,
- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan kursiyerlerin çalışmaları,
- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46’ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı (part-time) çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı asgari ücretten az olanların çalışmaları.