Özgeçmiş hazırlamayı biliyor musunuz?
Mülakata çağrıldığınız masada iki taraf vardır: mülakatı yapan ve mülakata katılan.
Bir de dış kapıda bekleyenler vardır; özgeçmişlerini mülakatı yapacak olanlara yollayıp, haber bekleyenler.
Gerçek şu ki iş ilanı sitelerinden başvuruda bulunmak artık denize taş atmak gibi oldu. Bir kişinin alınacağı ilan için binlerce başvuru gelebiliyor. Ön eleme süzgecinden geçip, görüşmeye çağrılmak bir ayrıcalık olmuş durumda.
Bu yazı da basit hatalar yüzünden tadınız kaçmasın diye kaleme alındı. Özgeçmişinizin öne çıkmasını istiyorsanız üzerinize düşen sorumluluklar var.
Özetle sıralamak gerekirse:
Ön yazınızı abartmayın.
Tamamen gerçek hayatta karşıma çıkan özgeçmişlerin ön yazılarından derlediğim şaşırtıcı sözler:
- İş yerinizde çalışmaktan mutLuluk duyarım,
- Beni anambu iş için doğurmuş!
- Bir kahvenin kırk yıl hatırı var. Sizinle karşılıklı kahve içelim de tanıyın beni.
Gibi cümleler asla kurmayın. Sempatik değil, kara mizahlık olursunuz. Bir şirkete ya da bölüme başvuru nedeninizi kısa ve akıcı bir dille ön yazı olarak belirtmeniz şık olacaktır. Ancak kesinlikle laubali bir tavır ile yazılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, iş başvurusu ciddi bir durumdur.
Tasarım harikası özgeçmişlere de gerek yok!
Neden boş sayfanın kenarlarını çiçeklerle süsleme ihtiyacı duyarsınız? Ben iki ihtimal veririm:
- Paintte yaptığınız mucizelerin sorulacağı bir mülakata gireceğinizi sanmış olabilirsiniz.
- Mektup arkadaşınıza yazdığınız bir mektupla özgeçmişinizi karıştırmış olabilirsiniz.
Yaratıcı özgeçmiş siteleri var. Ürüne CV yerleştirme bile yapıyorlar. Ancak dikkat çekmek ile ciddiye alınmak arasında da ince bir çizgi var. Riske atmak yerine basit ve sade bir görünüm seçmek daha etkileyici olacaktır. A4 candır.
Geçmiş maaşınızı abartmayın.
Şişirilmiş maaşlar ile sadece kendinizi kandırırsınız. Maaşında piyasası var. İnsan Kaynaklarının elinde de limitleri belli maaş skalaları var. Gerçeği yansıtmayan maaş bildirimi büyük bir güven kaybı oluşturur ve görüşmenin olumsuz olmasına önemli bir neden teşkil eder.
Yalan referans asla kullanmayın.
Referanslarınızın yalan çıkması direk elenme sebebidir ve unutmayınız ki Dünya gerçekten küçüktür.
Destana yazmanıza gerek yok.
Zaman az, dikkatler dağınık, değerlendirme süreçleri kısıtlı… Kendinizi, akılda kalıcı kısa ve net cümlelerle ifade ediniz.
Uzmanlar “her 10 yıllık deneyim için özgeçmişinizde 1 sayfalık yer ayırmalısınız” diyor. Bu limit parolanız olsun. İş deneyimlerinizi kısa başlıklar halinde anlatmak hoştur. Ancak bunun içine “sabah ofise girdiğimde bilgisayarın açılış düğmesine basarım” gibi gereksiz ayrıntılar yazmayınız!
Fotoğrafınızı özenle seçin.
Fotoğraf olmalı, evet; hatırlatıcı olmalı, göze hitap eder olmalı, bilgi verir olmalı… Ancak o fotoğraf nişan fotoğrafı ya da eski iş yerinde çekilmiş toplu fotoğrafın paintte kendini kırmızı daire içine aldığın hali olmamalı!
Yok artık demeyin. Gerçekten bu gözler öyle başvurular gördü ki… Şöyle bir gittim de geçmişe…. Hey gidi hey… “Neredeyim ben” dediğim veya açtığım ilanı tekrar tekrar kontrol edip tereddüde düştüğüm çok olmuştur gerçekten…
A işletmesinin 10 ayrı ilanına birden, 11. meslek unvanı ile başvurmayınız. Değerlendirmelerde ilk eleme başvuruların istenen kriterlere uygunluğundan başlar, unutmayınız!
Son söz:
“İnsan Kaynakları ne iş yapıyor” diye soranların bu yazıya empati ile yaklaşmasını dilerim.
Hatice BULUT
İnsan Kaynakları Danışmanı
ik@haticebulut.com