İşveren işçisine uyarı vermek zorunda mıdır?
İşverenler kimi zaman iş yerlerinde ki disiplin kurallarına uymayan işçilere, iş yeri kurallarını hatırlatmak, işçiyi hatalı ve düzeni bozan huylardan vazgeçirmek gibi sebeplerle ikaz etmek durumunda kalabilir.
İş yerinde gerçekleşen bazı tatsız olaylar, işçinin görevini yerine getirmemesi, sorumsuz davranışları, devamsızlığı, iş yerinde ki tavırları nedeniyle huzur ortamını bozması nedeniyle işvereni haklı fesih yapmaya kadar götüren süreçler de dahil olmak üzere, sık sık bu tarz ihtarlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Sözlü olarak yapılan bu ihtarların kanun nazarında hiçbir geçerliliği olmadığı için bu işlemlerinin yazılı olarak kayda geçirilmesi, ileri dönemler de yaşanan uyuşmazlıklar karşısında büyük önem arz etmektedir.
Uyarıların bir olaya ya da durum ve yahut bir davranışa bağlı olması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili iş kanununda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 19. Maddesi’nde, işçinin sözleşmesini feshetmek isteyen işveren işçi hakkında bir iddiada bulunmuşsa, işçinin savunmasının alınması gerektiği belirtilmiştir. Uyarı sürecinde yapılan tüm bildirimler ve formlar resmi makamlara karşı ispat niteliği taşımaktadır.
Uyarıyı veya iş sözleşmesinin feshini gerektiren olay gerçekleştiğinde, durumu ilgili mercilere aktaracak “Olay Tespit Tutanağı” oluşturulması gerekmektedir. Bu tutanak, olay anında orda bulunan kişilerin imzasının olduğu (özellikle iş yeri çalışanlarının imzasının olması), olayı olduğu gibi aktaran bir tespit formudur. Form hazırlandıktan sonra feshe yetkili işverene iletilir. Formu hazırlayan taraf, olayı bilen kişiler olmalıdır. Özellikle şirket yetkililerinin form hazırlamasında fayda vardır.
İşveren işçinin savunmasını almak zorundadır.
İşveren personelden yazılı savunması talep etmek için “Savunma Talep Formu” oluşturmalıdır. Bu formla birlikte işveren, kendisine tutanakla aktarılan olayı doğrudan savunma talep formunda belirterek işçinin iddialara karşılık savunmasını iletmesini talep eder. Bu form personele yapılan bir bildirim olduğu için imza karşılığında personele teslim edilmelidir.
Savunma, işçi tarafından el yazısı ile kendisine iletilen Savunma Talep Formuna cevaben yazılmalı ve işçinin imzasını taşımalıdır. Bilgisayar ortamında veya başka bir kişi tarafından yazılmış savunmalar geçerli kabul edilmemektedir.
Savunma talep formunda personele savunmasını vermesi için makul bir süre tanınmalıdır. İşveren işçisinden savunmasını hemen vermesini talep edemez. Kendisine makul bir süre tanınması ve bu süre içerisinde savunmasını yazılı olarak sunması beklenmelidir.
İşçi savunma vermeyi reddederse işveren ne yapmalıdır?
Bu noktada bazı işçiler olayla ilgili savunmalarını yazarak vermekte, bazıları ise ifadeden kaçınmaktadır. Yazılı savunma vermek istemeyen personel için yapılması gereken “imzadan imtina ettiği” an itibariyle bu durumun bir tutanakla tespitidir. İşçinin, savunmayı vermediği takdirde savunma hakkından feragat ettiği de yazıda açıklanmalıdır.
Bu süreçteki tutanakların, bildirimlerin, ihtarların hepsi personele yazılı olarak yapılmalı ve personelin özlük dosyaları içinde saklanmalıdır.
Hangi durumlarda işçinin savunmasını almaya gerek yoktur?
4857 Sayılı İş Kanunu’nda savunma alınmasına gerek olmadan sözleşmenin fesih edilebileceği durumlar mevcuttur.
Bunlar işçinin, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı tutumu veya davranışı; yani iş sözleşmesinde ki maddelere riayet etmemesi, görevini kötüye kullanması, işvereninin şeref ve haysiyetine aykırı bir durum sergilemesi, bilinçli olarak şirkete zarar vermesi, çalışma arkadaşlarına tacizde bulunması, hırsızlık yapması olarak örneklenebilir. Bu gibi durumlar da işverenin işçiden herhangi bir savunma alma zorunluluğu söz konusu değildir. İşçinin iş sözleşmesini haklı neden ile derhal feshedebilir.