Asgari ücretin artışı kimseyi memnun etmedi
Asgari ücrette işverenler ve çalışanlar arasında skandallar bitmiyor. Sene başında hükümetin vaadi olan asgari ücretteki artış bir takım problemleri de yanında getirdi ne yazık ki.
Bizim duyduğumuz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılan en fazla başvurunun;
İşverenlerin 1.300,00 TL’lik ücreti işçinin hesabına yatırması ve ardından işçiyi tehdit ederek 300 TL’yi geri aldığı yönünde.
Artık bu konu ile ilgili bakanlığa o kadar çok şikayet geliyor ki, bakanlık sadece bu durumun incelenmesi için bir teftiş kurulu bile kurdu.
İşverenlerin ” işten kovma ” tehdidi ile karşı karşıya kalan işçiler , “ bari işverenin istediğini yapayım yoksa işimden de olacağım. ” düşüncesiyle bu duruma riayet etmek zorunda kalıyor. Bir taraftan da haklarını aramak için bakanlığa şikayette bulunuyorlar.
Bu konu ile birlikte bir de gözümüze çarpan bir başka husus ise , iş yerlerinde ki ücret politikaları ile ilgili.
Agi dahil 1.000,00 TL. olan asgari ücret sene başında 1.300,00 TL. oldu. Artık hiç bir kurum ve kuruluş taban rakam olan 1.300,00 TL’nin altında işçi çalıştıramıyor.
Bu artışın, kişilere ne kadar fayda sağladığı tartışmaya açık bir konu, Biz şahsen asgari ücretin 2.000,00 TL. olması bile, temel ihtiyaçların zam oranlarının bu kadar yüksek olması nedeniyle insanlara hiç bir fayda sağlamayacağı düşüncesindeyiz.
Bu neden ile biz asgari ücret ile ilgili farklı bir konuya değinmek istiyoruz.
Konu başlığımız da belirttiğimiz gibi açıkçası, Asgari ücretin artışı kimseyi memnun etmedi.
Bir şirketin büyümesinin ve sağlıklı bir şekilde iş yükünü karşılayabilmesi için, kaliteli ve işi bilen personeller ile çalışması gerekmektedir. O işçilerine yatırım yapmalı, iş konusunda eğitmelidir. Bunların karşılığında işveren işçisine güvenmeli, işçi de işverenine güvenmelidir. Ama son dönemler de işçi ve işverenler arasında başka problemler de su yüzüne çıkmakta.
Bu konu ile ilgili örnek verecek olursak şayet;
Bir şirkette 5 senedir çalışan ve maaşı 1.400,00 TL. olan bir işçi, asgari ücretin artmasından sonra direk 1.300,00 TL. maaş ile işe alınan işçiler karşısında oldukça rahatsız. Buradaki problem işçinin yeni işe giren işçi arkadaşın neden 1.300,00 TL. aldığını sorgulamaktan kaynaklanmıyor. Sadece gerekli maaş iyileştirmesinin kendisine neden yapılmadığı konusunda serzenişte bulunuyor.
Aslında kendisine hak vermemek mümkün değil. 5 senelik kıdeme sahip bir işçi ile yeni işe giren bir işçi arasında şuan hiç bir fark kalmamış durumda. Devlet ben asgari ücreti 1.300,00 TL. yaptım diyor, işverenler maliyetler çok yüksek, devletin asgari ücreti 1.300,00 TL. yapması bizim diğer personellere de aynı oran da zam yapacağımız anlamına gelmiyor diyor ve olan işçiye oluyor.
Biz burada oturup kimseyi suçlayamaz ve akıl veremeyiz tabiki fakat bu düzenin bir şekilde kontrol altına alınması gerekiyor. Çünkü bu konu işletme içerisinde ki işçileri oldukça rahatsız etmekte, bu tarz durumlara fazlasıyla şahit olmaktayız. Bir şirkette 5-6 senedir çalışan ve işletme de işin konusu ile ilgili yeterlilik anlamında yeni giren işçilerden daha iyi olan bir işçinin bu serzenişine birilerinin kulak vermesi bizce zaruriyet gerektiriyor. İşverenlere hak veriyoruz, tabiki aynı oranda diğer çalışanlarına zam yapması mümkün değil, fakat işletme içerisinde moral motivasyonu, iş huzurunu, üretim verimliliğini arttıran etkenlerden bir tanesinin de firmanın işçilerine uyguladığı ücret politikası olduğunu unutmamaları gerekmektedir.