Kötü niyet tazminatı nedir?
İş güvencesinden faydalanamayan işçilerin sözleşmeleri haksız olarak feshedildiği durumlarda, 4857 Sayılı İş Kanunu işçilerin haklarını kötü niyet tazminatı ile korumak istenmiştir.
İşçinin iş güvencesinden faydalanması için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran yerlerde en az 6 aylık kıdeme sahip olması ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması gerekmektedir. İşçi bu kanun maddesinde belirtilen şartları sağlamıyorsa işe iade talebinde bulunması söz konusu olmayacaktır. Fakat işçi alacakları ile ilgili işverenine dava açabilir. Ödenmediyse kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan yıllık izin parasının son ücretinden ödenmesini talep edebilir. Ayrıca işverenin feshinin kötü niyetli olmasına dayanarak ayriyeten kötü niyet tazminatı da talep edebilme hakkına sahiptir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 17. Maddesi’nde kötü niyet tazminatı konusunda;
“18’inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21’inci maddelerinin uygulama alanı dışında kalan işçilerin (iş güvencesi kapsamı dışında kalan işçiler) iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.”
İfadelerine yer verilmiştir.
Kötü niyet tazminatı hangi durumlar da talep edilebilir?
- Kötü niyet tazminatı talep edebilmek için sürekli bir işte çalışılması gerekir. En az 30 iş gününden uzun süreceği belli, olan bir iş yapıyor olmalısınız.
- 30’dan az işçi çalıştıran bir iş yerinde veya 6 aydan kısa süredir çalışıyor olmalısınız. (30’dan fazla çalışanı olan bir iş yerinde 6 aydan uzun zamandır çalışıyorsanız iş güvencesi kapsamında olacağınız için işe iade davası açabilirsiniz.)
- İş sözleşmenizin kötü niyet örneklerinden biri ile feshedilmiş olması gerekir.
- Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olmalısınız, yani sözleşmenin bitiş tarihinin belirtilmiş olmamalıdır. ( Belirli süreli iş sözleşmelerinde kötü niyet durumu söz konusu değildir.)
4857 Sayılı İş Kanunu için işçinin sözleşmesini feshetmek için geçerli bir neden olarak kabul edilmeyen, kötü niyetli fesih durumları maddeler halinde ifade edilmiştir.
Bunlar;
- İşçinin sendikaya üye olması, sendikal faaliyetlerde bulunması,
- İşvereni şikayet etmesi, işverene dava açması, işveren aleyhine şahitlik yapması,
- İşverenin çok sayıda işçiyi işten çıkardıktan sonra yerine yenilerini alması,
- İşçinin temel hak ve hürriyetlerini engellemesi,
- İşçinin yasal haklarını talep etmesi,
- İşverenin işçiye ırk, renk, cinsiyet bakımından ayrımı yapması,
- İşverenin evli veye bekar olmasına göre işçiye ayrım yapması,
- İşçinin gebelik ve doğum hallerinden dolayı ayrım yapması,
- Din, siyasi görüş gibi nedenlerle işveren tarafından iş akdi feshedilen işçiler tarafından açılır.
Kötü niyetin olup olmadığı her olay için ayrı değerlendirilmelidir. İş güvencesi kapsamı dışında kalan, haklarının kötüye kullanıldığını iddia eden taraf ispat yükü ile de karşı karşıyadır. Olası bir dava durumunda iddiada bulunan taraf delilleri ile içinde bulunulan durumu ispat etmek ile yükümlüdür.
Kötü niyet tazminat tutarları ne kadardır?
4857 Sayılı İş Kanunu’nda tazminat tutarı açık olarak belirtilmiştir. Kötü niyetli olarak iş sözleşmesini sona erdiren işveren işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında kötü niyet tazminatı öder. Bahsedilen bildirim süresi işçinin kıdeminden kaynaklı ihbar süresidir.
Kötü niyet tazminatı, 4857 Sayılı İş Kanunu hükümleri çerçevesinde ücret olarak kabul edilmemekte, tazminat niteliği taşımaktadır. Tazminat olması nedeniyle de gecikme durumunda yasal faiz işletilecektir. Ayrıca kötü niyet tazminatı 10 yıllık zaman aşımına tabidir.
Kötü niyet tazminatı nedir?