İş yeriniz de öfkenize hakim olun
İş hayatımız da yoğun iş temposu ve stres nedeniyle kontrol edilemeyen öfke kişilere dönüşü olmayan zararlara neden olabilir. Bu neden ile insanlar kendilerine muhakkak dinlenmek için yeterli zaman ayırmalı ve öfkesi ile baş edebilmeyi öğrenmelidir.
Çağımızın en önemli sorunlarından biri olan öfke, hemen her çalışan bireyin çözmesi gereken önemli bir konu haline gelmiştir. Bu konuda genelleme yapabilmemiz tabiki mümkün değil. Ama kişiler her ne kadar bu tarz kötü durumlardan uzak durmayı tercih etse bile, çevresinde öfkeli, gerilim dolu ve sürekli negatif olmayı alışkanlık haline getiren bir çalışma arkadaşı onun karşısına çıkar ve herşeyi bir anda berbat eder.
Peki bu insanların iş yerinde öfke oluşumuna sebep olan faktörler nelerdir?
- Yoğun çalışma saatleri,
- Personel azlığından ötürü gerçekleşen iş yükü,
- İş güvenliğinin olmaması,
- Kazanılan ücretin azlığı,
- Sağlıksız çalışma koşulları,
- İşvereni ya da amiri tarafından takdir edilememe,
- İş yerinde uygulanan sıkıcı ve gereksiz kurallar,
- Çalışanlar arasında ki fikir ayrılıkları ve çalışanlar arası uyumsuzluk,
Olarak sayılabilir.
Yukarıda sıraladığımız sebepler, çalışan kişiler için oldukça yıpratıcı olmaktadır. Bu gibi sorunlar bazı insanlar da sadece öfke oluşumuna sebep olmuyor, bununla beraber saldırganlıkta baş gösteriyor. İllaki insanların çalıştıkları iş yerlerinde istenmeyen hadiseler gerçekleşiyor ama ” ya benim iş yerimde çok problem var. ” demek, bir başka kişinin iş yerinde sıfır problem ile çalıştığına işaret değildir.
Öfke ve saldırganlık sergileyen kişiler için, hem çalışmakta olduğu sektörde hem de her gün bir arada olduğu iş arkadaşları arasındaki dialoglara da gölge düşürebilmektedir. Tabi bununla beraber iş performansı da olumsuz yönde etkileniyor. Sadece öfkelenen çalışan değil, onun öfkesine maruz kalan diğer çalışanlar da bu durumdan etkileniyor ve iş yerinde olumsuz bir hava oluşuyor. Bu neden ile hem çalışanlar adına hem de işverenler adına öfke kontrolü iş hayatımız da oldukça önemli bir yere sahiptir.
İş yerinde, hayal kırıklığına uğradığımızda, bize bir haksızlık yapıldığını düşündüğümüzde, işten çıkarılmak ile tehdit edildiğimizde kısacası bir anda her şeyi altüst eden bu tarz durumlar karşısında ister istemez öfkeleniriz. İşte o andan sonra öfkeye karşı göstereceğimiz davranışı seçme zamanıdır. “Öfkemizi bastırabiliriz, anlatabiliriz ya da dindirebiliriz. Öfkeyi saldırmadan, kırmadan, yıkmadan anlatabilmek gerekmektedir. Tabiki bunları yapmak asla kolay olmayacaktır. Bu tarz durumların önüne geçebilmek için;
Uykunuzu yeterince alın.
Uykusuz bir şekilde iş yerinize geldiğiniz taktirde emin olun ki keyifsiz olacaksınız.
Sağlığınıza özen gösterin
Size sizden başka kimsenin bir faydası olmadığını biliyorsunuz herhalde öyle değil mi? Bu neden ile mümkün olduğunca kendinize iyi bakın ve sağlığınızı tehlikeye atacak olaylardan uzak durun. Unutmayın,hasta ya da rahatsız bir şekilde ne çevrenizdeki iş arkadaşlarınıza bir fayda sağlarsınız ne de yaptığınız işe.
Farklı uğraşılara zaman ayırın
Monotonluktan sıyrılın, değişik aktiviteler ile ilgilenin. İş yerinden ayrı olduğunuz dönemler de üzerinizde olumsuz olarak düşündüğünüz negatif enerjiyi atabilmek ve iş yerinize daha sağlıklı bir şekilde geri dönebilmek adına muhakkak zaman zaman alışkanlıklarınızın dışına çıkın. Yapmadığınız şeylere odaklanın. Hergün kitap okuyabilirsiniz, buna devam edin, fakat bir kere de maça gitmeyi ya da balık tutmayı deneyin, faydasını göreceksiniz.
Özel hayatınızı iş yerinize getirmeyin
Özel hayatınızı iş hayatınız ile karşılaştırmayın ve asla kıyaslamayın. İllaki özel hayatınız da yaşadığınız problemleri tamamen unutup iş yerine gelemezsiniz, ama en azından özel hayatınız da gerçekleşen bir takım problemlerin, işiniz ile bir alakası olmadığının farkına varmanız sizi rahatlatacaktır.
Arkadaşlarınıza düşmanca ve kindar atıflar yapmaktan uzak durun, çalışma ortamında yaşanan sorunları kişiselleştirmeyin
Açıkça söylemek gerekir ise, ailenizden daha çok gördüğünüz ve beraber olduğunuz çalışma arkadaşlarına neden bu şekilde yaklaşır insanlar anlamak mümkün değil. Herkesin farklı bir hayatı ve farklı düşünceleri mevcut. Öncelikle çalışma arkadaşlarınıza saygı duymayı öğrenmelisiniz. İş yerinde yaşadığınız problemlerin aslında kişisel değil de tamamen iş ile alakalı olduğunu unutmayın. İşin gerektirdiği şekilde hareket edin, iş yerinde asla duygusal davranmayın, aksi halde işin içinden çıkamazsınız.
Çalışma arkadaşlarınıza dayatma yapmaktan kaçının
Bu genellikle yetki sahibi insanlar için geçerlidir. Örnek olarak bir ustabaşı çevresinde çalışan işçilere bir takım zorluklar çıkartabilir. Bunlardan bir tanesi de zorunluluktur. Evet ustabaşı o işçilerden sorumludur, fakat işçiler ile olan dialoğu saygı ve sevgi çerçevesinde gerçekleşmelidir. Sorumlu olduğu işçiler ile olan dialoğu ona uzun vadede çok şey kaybettirecektir.
Eğer yukarıda sıraladığımız nedenleri gerçekleştirebilirseniz, iş ortamınız ve iş arkadaşlarınız ile ilgili daha sağlıklı değerlendirmeler yapabilir ve çalıştığınız iş yerinden ve yaptığınız işten zevk alacağınıza emin olabilirsiniz.
Unutmayın, dert kişiye özgü bir hadise değildir, herkesin iş hayatında bir takım problemler vardır. Sadece bu kişiden kişiye değişiklik gösterir.
Eğer kendiniz ile mücadele etmez ve kendinize özen göstermezseniz, işinizi değiştirip farklı bir firmaya gitseniz de sonuç asla değişmeyecektir.