4857 Sayılı İş Kanunu‘muz da düzenlenen çalışma türlerinden bir tanesini de “Telafi çalışması” oluşturmaktadır.
Genellikle hem işçi hemde işveren bazında ” Telafi çalışmaları ” ile ilgili bir takım soru işaretleri mevcut. Bu yazımız da bu durumun ne olduğunu, hangi şartlarda uygulanabileceği konularında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Telafi çalışması; işçinin zorlayıcı veya herhangi bir nedenle çalışamaması/çalışmaması sonucu yitirilen çalışma sürelerinin belirli bir zaman dilimi (hafta, ay) içinde normal iş sürelerinin üzerinde çalışarak telafi edilmesine imkan veren bir esnek çalışma modelidir.
Telafi çalışması yapılabilecek haller nelerdir?
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 64. Maddesi‘ne göre telafi çalışması yaptırılabilecek durumlar üç başlık altında toplanabilir:
- Zorunlu nedenlerle işin durması,
- Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması, tamamen tatil edilmesi,
- İşçinin talebi ile kendisine izin verilmesi halleridir.
Telafi çalışmasının işçiye bildirilmesi gerekiyor mu?
Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 64. maddesi‘nde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek yazılı olarak zorundadır.
Dilekçe örneği için lütfen TIKLAYINIZ.
Telafi çalışması hangi süreler içerisinde yaptırılmalıdır?
Belirtilen hallerden birisi yüzünden kısmen/tamamen çalıştırılmayan sürelerin bunların yaşandığı tarihten itibaren en çok 2 ay içinde (işverence belirlenen bir sürede) çalışılması gerekmektedir. Buradaki ay deyiminin takvim ayı değil o olgudan itibaren geçecek 30 gün (iki ayın ise 60 gün) olarak anlaşılması uygun olur. İki aylık sürenin artırımı mümkün değildir ve bundan dolayı da işverenden kaynaklanan nedenle 2 aylık süreçte yaptırılmayan telafi çalışmasının yapılmış gibi sayılması sonucuna varılmalıdır. İşçiden kaynaklanandan ise ilk fırsatta yapılması düşünülebilir.
Telafi Çalışması için işveren tarafından belirlenen günde (veya günlerde) işçinin hastalanması veya haklı bir mazereti nedeniyle işbaşı yapamaması gibi nedenlerle telafi çalışması yapılamamışsa, mümkünse iki aylık azami süreyi aşmamak kaydıyla, telafi çalışması daha sonraki günlerde yapılması mümkündür.
Telafi çalışmasını gerektiren nedenin sona erdiği tarih ile işçinin işbaşı yaptığı tarih arasında farklılık olabilir veya işçi bu iki aylık süre içerinde rapor almış olabilir. Kanımca bu gibi hallerde iki aylık sürenin işçinin işbaşı yaptığı tarihten itibaren başlatılması ve iki aylık süre içerisinde rapor almışsa, telafi süresinin rapor süresi kadar uzadığının kabulü daha uygundur.
Telafi çalışması yaptırılması işçinin izin almış olmasına dayanmakta ise ve işçi eğer iki aylık süre içerisinde henüz telafi çalışması yaptırılamadan iş sözleşmesini haklı nedenlerle sona erdirmişse veya haklı nedenle işverence feshine neden olmuşsa, böyle bir durumda, izin verilen ve fakat telafi çalışması yaptırılamayan sürenin ücretinin kesilmesi mümkün olmak gerekir.
Tatil gününde telafi çalışması yaptırılabilir mi?
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 64. Madde’sine göre tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz Buradaki tatil günü resmi tatil olabileceği gibi sözleşmeyle öngörülmüş bir tatil de olabilir. İşçiye verilmesi gereken hafta tatili gününde veya ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yahut belirli nedenlerle işçiye verilmesi gereken mazeret izinlerinde bu tarz bir çalışma yaptırılamaz.
Telafi çalışmaları kaç saat olmalıdır?
Her bir günde yaptırılacak telafi çalışması süresiz değildir. Yasal düzenlemeden anlaşıldığına göre, bunun iki sınırı vardır.
- Bunlardan birisi, telafi edilecek süreye ait olup, her bir günde yapılacak çalışma süresi 3 saati aşamayacaktır.İşverenin yasal sınırı aşan telafi çalışması isteğine direnen işçinin bu nedenle işten atılmasını ne haklı fesih ne de iş güvencesi anlamında geçerli fesih sayabiliriz. Yani işverenin yasal sınıra riayet etmeyen işçisini haklı bir neden ile işten çıkaramaz.
- İkincisi ise; telafi çalışması süresi 3 saati aşmasa bile, işçinin o günkü toplam çalıştığı sürenin “günlük en çok çalışma süresini” aşmaması gerekir. Buradaki günlük en çok çalışma süresi olarak yine günlük 11 saatin baz alınması uygun olur kanısındayız .
Normal şartlarda günlük çalışma süresi azami olarak 11 saat olarak belirlendiği için bir günde 8 saat çalışan bir işçi maksimum 3 saat çalışma yaptırılabilir. Günde 10 saat çalışan bir işçi ise maksimum 1 saat telafi çalışması yapabilir.
Telafi çalışmalarında ücret hesabı nasıldır?
Yasal koşullara uygun biçimde yaptırılan telafi çalışması fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz ve bu çalışmalar için zamlı ücret ödenmez. O dönemin normal ücreti zaten önceden ödenmiştir veya zamanında ödenecek demektir.