Şirket aracıyla gerçekleşen kaza iş kazası mıdır?
Soru: Merhabalar, bir çalışanımız şirketimizin tahsis ettiği özel araç ile maddi hasarlı bir trafik kazası geçirdi. Kendisinde herhangi bir şey yok. Gerçekleşen kaza sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumuna İş Kazası bildirimi yapmamız gerekiyor mu? İyi çalışmalar.
Cevap:
Merhabalar,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde sayılan hallerde meydana gelen ve sigortalıyı olaydan hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olaylar iş kazası sayılmaktadır.
Buna göre;
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Aynı kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
Meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olaylar iş kazası sayılmaktadır.
Dolayısıyla;
İşverence sigortalıya tahsis edilen ve sigortalının kendisinin kullandığı araçla işe gidiş-gelişi sırasındaki yaşanabilecek trafik kazaları iş kazası olarak kabul edilir.
Bu kazaların iş kazası olarak sayılabilmesi için;
- Kazanın, işe gidiş, geliş ya da işverence görevlendirilen yere gidip gelinirken gerçekleşmesi gerekmektedir.
- Ayrıyeten aracın ruhsat sahibinin işveren olmasına gerek yoktur. Araç kullanım hakkının işverende olması yeterlidir.
İşverenin sorumluluğu nedir?
4857 Sayılı İş Kanunu’nda, işçinin herhangi bir kazaya maruz kalmaması için, işverenin gerekli önlemleri alması gerektiği ve işçiye önlem amaçlı gerekli talimatları da vermesi gerektiği belirtilmektedir.
Bu açıklama noktasında önerimiz çalışanlara verilen araçlar için mutlaka araç zimmet ve sorumluluk talimatı içeren bir sözleşme imzalatmanız yönündedir. İşverenin bu önleyici sorumluluğu bayağı geniş bir kapsamı teşkil etmektedir. Trafik kazalarında işverenin bu önleyici sorumluluğu yerine getirip getirmediği pratikte çoğu kez zor tespit edilen bir konudur. Olayın durumu ve oluşu bu tür durumlarda çoğu kez belirleyici nitelik taşımaktadır.
Örnek vermek gerekirse;
Şirketin tahsis ettiği bir araç ile aşırı hızdan dolayı bariyerlere çarparak gerçekleşen bir trafik kazasında işverenin sorumluluğu her zaman tartışılan bir konu olmuştur.
Şirketin çalışanına tahsis ettiği aracın periyodik kontrollerinin yapılması ve kazanın teknik bir arızadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve bu nedenlerden ötürü işverenin sorumluluğu teknik araştırmalardan sonra ortaya çıkmaktadır. Fakat araçtaki tüm kontrollerin yapıldığı ve araç kullanıcılarına sorumluluk talimatları sağlıklı bir şekilde teslim edildiği tespit edilirse, işveren bu kazadan sorumlu tutulamaz.
Ciddi bir kaza atlatıp herhangi bir yaralanması söz konusu olmayan çalışanlarınız için, kesinlikle ve kesinlikle olayın tutanaklarını, oluş şeklini ve tespitini temin etmeniz, çalışanınızın iş yeri hekiminiz tarafından genel kontrole tabi tutmanız ve konu ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na iş kazası bildirimi yapmanız gerekmektedir. Bknz: İş Kazası bildirimi nasıl yapılır?
Zaten siz işveren olarak bu tarz durumları başından sonuna kadar sağlıklı bir şekilde yönettiğiniz için, Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapacağınız iş kazası bildirimi sizin sorun teşkil etmeyecektir.
İlerleyen dönemlerde çalışanınız ile yaşayacağınız olası bir problemde, çalışanınızın “ ben iş yerinde çalışırken bir trafik kazası geçirdim, ve bu kaza nedeniyle bir rahatsızlığım nüksetti “ derse, elinizde ispat niteliğinde evrak olması sizin tek kurtarıcınız olacaktır.