İşçinin işverenine küfür etmesi ve haklı neden ile fesih
İşverenlerin iş yerlerinde huzur, iş barışı ve iş disiplinini oluşturmaya yönelik bir takım disiplin kuralları vardır.
Bu kurallara iş sözleşmesini imzalayan tüm çalışanlar uymak ile mükelleftir. Ama çalışanların bu kurallara uymadığı durumlarda ise, işverenin imdadına 4857 Sayılı İş Kanunu yetişiyor.
” İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.”
ifadelerine yer verilmiştir.
İşçi işverenine ya da işvereninin aile üyelerinin birine hakaret ettiği taktirde, işvereni tarafından kendisine hiç bir tazminat ödemesi yapılmadan haklı neden ile iş sözleşmesi feshedilebilir.
İşveren tarafından yapılacak olan bu fesih işleminden sonra işçi eğer bir hak edişi varsa,
Kıdem tazminatını talep edemez,
İhbar tazminatını talep edemez,
İşsizlik maaşından faydalanamaz.
İşçi bu tarz bir durumda işe iade davası açabilir mi?
İşçi 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesine istinaden, işvereni tarafından yapılan fesih işleminin geçersiz olduğuna dair iş akdinin feshinden itibaren bir ay içerisinde ilgili iş mahkemelerine başvurarak işe iade davası açabilir. Bu durumda kanunda da belirtildiği gibi, feshin geçerli bir nedene dayandırıldığı konusunda ispat yükü işverendedir.Önemli Bknz: İşe iade davalarında arabuluculuk şartı.
İşveren kendisine hakaret eden işçisinden yazılı ifade almak zorunda mıdır?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, işçinin iş akdinin feshinden sonra şirket adına açabileceği bir işe iade davasında mahkeme durumun ispatını işverenden talep etmektedir. Hal böyle olunca da işverenin feshin geçerli bir nedene dayandırıldığına dair mahkemeye belge sunmak durumundadır. Bunun da en basit yolu işçinin işverenine sunacağı yazılı ifadeden geçmektedir.
Fakat işçi ifade vermeyi tercih etmez ise, noter kanalıyla varsa şayet olaya şahit diğer çalışanların ifadelerine başvurulabilir.
Bu iki işlem yapılmadığı taktirde, işçi çok büyük ihtimal ile işe iade davasını kazanacaktır.
Konu ile ilgili Yargıtay kararını aşağıda bulabilirsiniz.
İşçinin işverenine küfür etmesi ve haklı neden ile fesih
TC
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/32049
K. 2005/2901
T. 2.2.2005
• İŞ VE İŞVERENE HAKARET VE KÜFÜR EDEN İŞÇİNİN İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ( İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
• İŞE İADE TALEBİNİN REDDİ GEREĞİ ( İşçinin İşyerinde Yaptığı İşe ve İşverene Yönelik Hakaret ve Küfür İçerikli Beyanlarda Bulunması )
• HAKLI NEDENLE İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin İşyerinde Yüksek Sesle İşverene Hakaret ve Küfür Etmesi – İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
• İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin İşyerinde Yüksek Sesle İşverene Hakaret ve Küfür Etmesi – İşe İade Talebinin Reddi Gereği/Haklı Fesih )
4857 / m.18,19,20,25 / 2-b
ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının çay molasında davalı şirket hakkında ağza alınmayacak küsur ederek işverenin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfettiği için 4857 Sayılı Kanunun 25/2-b maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuş, bu iddiası birbirini tamamlayan tanık beyanlarıyla da doğrulanmıştır. İşveren ve işçisine sataşma eylemi olmasa da, bu hareket işyerindeki çalışma düzenini bozacak bir eylem olduğundan, davalı işverenin feshin geçerli sebeple olduğunu ispat ettiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, hizmet akdinin haksız ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
Davalı, davacının çay molasında davalı şirket hakkında ağza alınmayacak küsur ederek işverenin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfettiği için 4857 Sayılı Kanunun 25/2-b maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuş; mahkemece, hakaret edildiğinin tarafsız tanıklarca somut bir biçimde ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, yapılan yargılamada dinlenen davalı tanığı H. E.’nin davacının “çay molası verildiği bir sırada ulu orta bağırarak, herkesin duyacağı bir biçimde, böyle işi sinkaf ederim… diye sözler sarfetmeye başladı, kendisini uyarmama rağmen ağza alınmayacak şekilde küfürlü konuşmasına devam etti…” şeklindeki beyanının, davacı tanığı O.A.’nın “… Olay akşamı çay kuyruğunda idim. Güvenlik amiri davacının yanına gelerek “sen ne biçim konuşuyorsun, işverene bu şekilde hitap edilir mi…” şeklinde sözler söyledi, davacı ile aramızda 1.5 metre mesafe vardı, ben kendisinin hakaret veya küfür ettiğini duymadım…” şeklindeki beyanı ile biri diğerini tamamlar ve destekler mahiyette olması karşısında işveren ve işçisine sataşma eylemi olmasa da bu hareketin işyerindeki çalışma düzenini bozacak bir eylem olduğundan davalı işverenin feshin geçerli sebeple olduğunu ispat ettiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : 4857 Sayılı İş Kanununun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: 1. Davanın kabulüne dair Karşıyaka İş Mahkemesinin 8.3.2004 tarihli, 2003/589 Esas, 2004/73 Karar no.lu kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,