Soru: Merhaba, geçen günkü yazınıza istinaden benimde hemen hemen aynı bir sorunum var. Ben işten çıkarıldım, işverenim yarın gel kıdem tazminatını ödeyeyim dedi. Kıdem tazminatının bankaya yatırılıp, yatırılmaması konusunda bir düzenleme var mı? Kıdem tazminatımı elden almamın bana bir zararı olur mu? Olur ya yanlış hesaplama sonucunda bana verilen parayı ispat etme konusunda sıkıntı yaşayabilir miyim? Yoksa direk işverenime tazminatımı bankaya yatırması konusunda ısrarcı mı olayım? Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler.
Cevap:
Merhabalar,
Normal şartlarda genel olarak işverenler ücret, prim, ikramiye gibi ödemeleri işçiye banka kanalı ile yapması zorunludur. Yani bu konuyu genel olarak nitelendirecek olursak, tüm ücretlerin banka kanalı ile ödenmesi gerekir. Fakat kıdem tazminatı ücret olarak kabul edilmemektedir. Kıdem tazminatının tavanını aşan kısım ücret olarak nitelendirilmektedir. Her ücret vergiye tabiidir, fakat kıdem tazminatı ücret olarak nitelendirilmediği için, vergiden muaftır.
Örnek verelim;
2019 yılında uygulanan 30.06.2019 tarihine kadar geçerli olan kıdem tazminatı tavanı 6.017,60 TL’dir. Sizin kıdem tazminatı ödemeniz, brüt aylık ücretiniz olan 6.017.,60 TL’yi aşmayacak şekilde hesaplanıp size ödenir ise, bu ücret değildir. Fakat, Sizin brüt ücretiniz, 6.017,60 TL’yi aşar ise, artık bu ücret olarak nitelendirilir ve bu tutarlara vergi uygulanması gerekmektedir. Mantık olarak, ücret olarak nitelendirilmediği için kıdem tazminatının elden ödenmesinde herhangi bir engel bulunmamakta. Peki gerçekten kıdem tazminatı elden mi ödenmeli?
Kıdem tazminatı elden ödenir mi?
Açıkçası, 4857 Sayılı İş Kanunu‘muzda bu konu ile ilgili net bir hüküm bulunmamakta. Kıdem tazminatının nasıl ve hangi şartlarda ödeneceğine dair net bir bilgiyi orada bulmamız ne yazık ki mümkün değil.
4857 Sayılı İş Kanunu‘nu bu konuda sadece, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte kıdem tazminatının derhal ve peşin olarak ödenmesini öngörmüş. Bunların dışında net bir bilgi söz konusu değildir. Zaman zaman taraflar anlaşarak kıdem tazminatlarında başka ödeme yöntemleri ya da taksitlendirme gibi yollarına başvurabiliyor ama burada önemli olan tamamen işçinin rızasıdır.
4857 Sayılı İş Kanunu’na göre iş akdinin feshi ile birlikte yasa gereği işveren temerrüte düşer. Buna bağlı olarak işverenin fesih günü, işçinin kıdem tazminatını bir defada tamamen ödemesi gerekmektedir. Ancak işveren ile işçi (işçinin iradesini olumsuz yönde etkileyecek hile ya da bir tehdit yoksa ) aralarında hür iradeleri ile anlaşarak kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaşabilirler ve bu konuda aralarında sözleşme yapabilirler. Daha fazla bilgi için Bknz: Kıdem tazminatı taksitlendirilebilir mi?
Ayriyeten, işçi rıza gösterirse kıdem tazminatı ödeme işlemleri senet ya da çek ile de yapılabilmektedir. Burada önemli olan konu işçinin rızasının olup olmadığıdır. İşçi arzu eder ise, hak etmiş olduğu tazminatını bir kerede ve peşin olarak işvereninden tahsil edebilir. Hiçbir şekilde işveren bu konuda işçiye bir yaptırım uygulayamaz. Fakat her konuda olduğu gibi, bu konuda da bir takım anlaşmalar söz konusu olabilir.
Kıdem tazminatının elden ödenip ödenmemesi konusu da bunlardan bir tanesidir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Dilerseniz bir de fikir sahibi olmanız için Borçlar Kanunu’nun 420. Maddesi’ne bakalım.
Borçlar Kanunu’nun 420 Maddesi’nde konu ile ilgili;
İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu halde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.
İfadelerine yer verilmiş.
Borçlar Kanunu’nda ki bu hüküm gayet açık ve net. İşverenler, hizmet sözleşmesinden doğan tüm tazminat alacaklarını banka kanalı ile ödemesi gerekmektedir.
Özetlememiz gerekir ise şayet;
Eğer Borçlar Kanunu’na göre hareket edecek olursak, kesinlikle kıdem tazminatı ödemesinin banka kanalı ile yapılması gerektiğini söylememiz gerekmekte. Ama biraz önce de bahsettiğimiz gibi, kıdem tazminatının derhal ve peşin olarak ödenmesi gerekirken, istisna uygulanıp ve işçinin rıza göstermesi durumunda, kıdem tazminatı taksit taksit ya da çek, senet ile ödenebiliyor. Bu neden ile Kıdem tazminatının tarafınıza elden değilde banka kanalı ile ödenmesi konusunda işveren ile mutabakat sağlayabilirsiniz. Eğer ortada herhangi bir maaş haczi durumunuz söz konusu değil ise, gerekli hesaplamaları yaptırıp, kıdem tazminatınızı elden almanızın size herhangi bir zarar vereceğini düşünmüyoruz. Bknz: Kıdem tazminatına haciz gelir mi? Ama bize soracak olursanız tüm işlemleri banka kanalı ile yapmanız en sağlıklı olan hareket olacaktır.